MİHRAP
Osmanlı mimarisinde, 14. yüzyılın ortalarından 19. yüzyılın sonlarına kadar olan genis zaman dilimi içerisinde yapılan selâtin cami mihrapları, tasarım ve süsleme özellikleri bakımından ait oldukları dönemlerin genel mimari üslûplarını tasırlar. 14. ve 15. yüzyıllara tarihlenen erken dönem Osmanlı selâtin cami mihraplarında, Ortaçağ uygulamalarının etkisiyle biçimlendirilen bazı yeni denemeler göze çarparken, 15. yüzyılın ikinci yarısından itibâren klâsik özellikler gösteren mihraplar ortaya konmustur. 16. yüzyılda, Hassa Mimarbası Koca Sinan’la gelisen klâsik Osmanlı mimarlığına özgü mihrap semaları, özellikle taç ve çerçeve tasarımları açısından anıtsal Osmanlı mihraplarının karakteristik örneklerini teskil etmektedir. 18. yüzyıla kadar devam eden klâsik uygulamalarda; malzeme ve teknik kullanımı, elemanların biçimlendirilisleri ve süsleme özellikleri bakımından bir üslûp birliğinin izlendiği görülmektedir. Osmanlı sanatına Lâle devrinden sonra katılan batılı üslûpların etkisi, 18. ve 19. yüzyıllarda gerçeklestirilen mihrap uygulamalarına da yansımıstır. Geç dönem Osmanlı selâtin cami mihraplarında, klâsik elemanların barok bir anlayısla yeniden yorumlanarak, süslemelerde rokoko, ampir ve seçmeci üslûpların bas gösterdiği izlenmektedir. Bu çalısmada ele alınan 36 adet mihraptan; 10’u erken, 13’ü klâsik ve 13’ü de geç Osmanlı dönemine tarihlenen özgün uygulamalar olup, bu mihrapların “yapıda yerlestirilis” esasları, “malzeme-teknik” özellikleri ve “elemanların” biçimlenis ve “süsleme” kompozisyonlarına göre yapılacak karsılastırmalı bir değerlendirmeyle, Osmanlı Selâtin Cami Mihrapları’nın dönemleri içerisindeki genel tasarım ilkelerini belirlemek ve bunlar üzerine bazı önemli sonuçlara ulasmak mümkün gözükmektedir.
YAPIDAKİ YERİ
Osmanlı selâtin cami mihrapları, Türk mimarisindeki kubbe örtülü plân semalarında uygulanan genel usûle göre; kıble duvarı ortasına, kuzey girisi aksına yerlestirilerek, nis derinliği duvar kalınlığı içerisinde çözümlenmistir. İç mekânda ise kullanılan malzemenin yanı sıra mihrap ile harim arasındaki boyutsal oran nispetinde bir çıkıntı olusabilmektedir. Buna ilâveten, mihrap ve kıble duvarı arasındaki doluluk-bosluk oranlarında ve mihrap cephesinin kalemisi veya çini duvar süslemeleri ile beraber düzenlenen kompozisyon semalarında bir bütünlük anlayısı hakimdir. Nitekim birçok örnekte, altlı-üstlü pencere söveleri ile mihrap çerçevesinin bitisik tutulduğu görülmektedir. Cami zeminin mihrap önünde bir basamak kadar yükseltilmesi de Osmanlı mimarisinde izlenen akustik islevli uygulamalar arasındadır.
MALZEME VE TEKNİK
Anıtsal Osmanlı mimarisinin karakteristik yapı malzemelerinden birisi olarak mermer, selâtin cami mihraplarında da en çok kullanılan malzeme türüdür382. Bu mihrapların tamamına yakını mermer malzemeden teskil edilmis olmakla birlikte erken Osmanlı döneminde, iki örnek dısında alçı mihrap geleneğinin sürdürüldüğü ve ayrıca 15. yüzyıl Türk Sanatı’nın iki önemli çini mihrabına da yer verildiği görülmektedir. Osmanlı Selâtin Cami mihrapları, isçilik ve süsleme teknikleri bakımından da dönemlerinin ileri düzeydeki uygulamalarıdır.
MERMER
Erken dönem Osmanlı Selâtin Cami mihraplarından, Edirne Eski (1414) ve Üç Serefeli (1447) camilerinin mihrapları dısında mermer malzemenin kullanıldığı baska bir örnek bulunmamaktadır. Her iki mihrabın da ana yapım malzemesi beyaz mermer olup, Edirne Eski Camii mihrabı, zaman asımı ve onarımlar sonrasında özgün görünümünü büyük ölçüde yitirmistir (41. Fotoğraf). Edirne Üç Serefeli Camii mihrabında ise klâsik tarzda, gövdeleri yekpare konglomera türü koyu yesil renkli mermerden teskil edilmis köse sütuncelerine rastlanılmaktadır (80. Fotoğraf). Klâsik Osmanlı dönemi Selâtin Camii mihraplarında mermer ana yapım malzemesidir. Daha çok beyaz mermerin (Malikî / Marmara384 / Kapudağ) kullanıldığı bu dönemde, Konya Sultan Selim Camii (16.yy.’ın ikinci yarısı) mihrabı, yöresel bir malzeme olan “gök mermer”den (Bozdağ) yapılmıs olmasıyla farklılık göstermektedir. Edirne Selimiye Camii (1575) mihrabında ise çerçeve bölümünün iç kısmında traverten cinsi, farklı türde mermere yer verilmistir (156. Fotoğraf). Birbirine benzer iki farklı tonda boz mermerin, almasık tarzda kullanıldığı bir diğer uygulama Konya-Karapınar Sultan Selim Camii (1563) mihrabının nis seviyesinde izlenmektedir. Klâsik dönem selâtin cami mihrapları beyaz mermerin dısında köse sütuncelerinde kullanılan siyah (Sam / Üsküdar) ve kırmızı-visne çürüğü (somaki / serçe gözü) renkli mermerlerle dikkati çekmektedir. Đstanbul Fatih Camii (1470), Edirne II. Bayezid Camii (1488), Đstanbul Sultan Selim Camii (1522) ve Sultan Ahmet Camii (1617) mihraplarının köse sütuncelerinde gövde bloğu olarak kullanılmıs, siyah konglomera cinsi renkli mermerler görülmektedir. Tokat Hatuniye Camii (1485) ve Đstanbul Bayezid Camii (1505) mihraplarında da yine siyah renkli mermerlerden yapılmıs sütunce gövdeleriyle karsılasılmaktadır. Siyah mermerin dısında, Amasya II. Bayezid Camii (1486) ve Manisa Muradiye Camii (1586) mihraplarının köse sütuncelerinde, kırmızı-visne çürüğü renkli mermerlerin kullanıldığı, tek parça gövde blokları yer almaktadır.
Geç dönemde tamamen beyaz Marmara mermerinden yapılan örneklerle birlikte, farklı tür ve renklerdeki mermerlerin dekoratif malzeme olarak kullanıldığı selâtin cami mihrapları da bulunmaktadır. 18. ve 19. yüzyıl selâtin cami mihraplarında; gri, siyah, kırmızı, kahverengi, yesil, sarı, seffaf beyaz ve pembe renkte mermer ve konglomeradan yapılan elemanlar sayesinde daha gösterisli mihrap cepheleri olusturulmustur. Genellikle sütun, sütunce ve pilaster görünümü olarak ve aynı zamanda taç, köselik, kasvara ve nis bölümlerinde kullanılan renkli mermerlerin tercih edildiği mihrap uygulamalarıyla; Đstanbul-Üsküdar Ayazma (1761), Laleli (1763), Nusretiye (1826), Hırka-i Serif (1851) ve Ortaköy (1854) camilerinde karsılasılır. Diğer örneklerde ise beyaz Marmara mermerinin hakim olduğu tek renkli cephe görünümleri izlenmektedir.
TEKNİK: Mermer malzemeli mihraplarda, basta silme ve mukarnas isçilikleri olmak üzere zemin oyma, kakma ve boyama tekniklerinde yapılmıs süslemeler görülmektedir. Bu süslemeler içerisinde eğri kesimli oyma kompozisyonları da yer almaktadır. Bağlayıcı malzeme niteliğinde kireç harcının kullanıldığı mermer mihraplar arasında, mumluk-samdan türü aydınlatma araçlarına ait madeni aksamlara rastlanılmakla birlikte, Osmanlı mihraplarının kuruluslarında demir kenet ve mil gibi unsurların kullanılıp kullanılmadığı konusunda kesin bir bilgiye sahip değiliz. Ancak, 17. yüzyılla birlikte pirinç malzemeden yapılmıs, mihrap sütun ve sütunce bileziklerine rastlanılmaktadır. Erken dönem mermer örneklerinden, Edirne Eski (1414) ve Üç Serefeli (1447) camilerinin mihraplarında, silme ve mukarnas isçilikleri ile birlikte oyma ve boyama tekniklerinde yapılmıs süslemelere yer verilmistir. Klâsik dönem Osmanlı Selâtin Cami mihraplarında düz, içbükey ve dısbükey
silmelerden meydana getirilen çerçeve düzenlemeleri ile mukarnas dolgulu kavsaralar karakteristiktir. Taç ve alınlık bölümlerinde yoğunlasan zemin oyma tekniğinde yazı ve bitkisel kompozisyonlar, altın yaldız boyayla zenginlestirilmislerdir. Bu kompozisyonlarda fon rengi olarak yesil ve mavi tonlarında boyaların kullanıldığı da görülür. Taç ve alınlık bölümleri, zemin oyma ve boyama teknikleriyle süslü mihraplar arasında İstanbul Fatih Camii (1470) mihrabı ile Mimar Koca Sinan tarafından gerçeklestirilen İstanbul Sehzade (1548), Süleymaniye (1556) ve Edirne Selimiye. (1575) camilerine ait mihraplar önemli örnekler olarak zikredilebilir.
Bunların dısında; Manisa Muradiye (1586) ve İstanbul Sultan
Ahmet (1617) camilerine ait mihraplar, yoğun boyalı süslemeleriyle karsımıza çıkarlar
Sultan Ahmet Camii mihrabı taç, alınlık ve köselik
bölümlerinde gerçeklestirilen eğri kesimli zemin oyma bitkisel kompozisyonlar ve nis
bölümünde yapılan kakma tekniğinde renkli mermerden süslemeleri ile döneminin
dikkat çeken örnekleri arasındadır. İstanbul Sehzade Camii
mihrabının taç bölümünde, yine eğri kesim tekniğinin uygulandığı palmet dizisi göze
çarpmaktadır.Geç dönem selâtin cami mihraplarında, mermer malzeme üzerinde
gerçeklestirilen barok silme ve mukarnas isçiliklerinin yanı sıra oyma ve boyama
tekniklerindeki süslemelerin kullanımı devam ettirilmistir. Bu dönemde yaygınlık
kazanan renkli mermer kullanımına paralel olarak geçme ve kakma teknikleri ile
olusturulmus süslemelerde de bir artıs gözlenmektedir. Đstanbul-Üsküdar Ayazma Camii
(1761), Laleli Camii (1763) ve Ortaköy Camii (1854) mihraplarında renkli mermer
kakmaların güzel örnekleri sergilenmektedir. (195., 199-200., 250-253. Fotoğraf)
Đstanbul Ayazma Camii ile Hırka-i Serif Camii (1851) mihraplarının geçme usûlüyle
yapılmıs çerçeve düzenlemeleri, geç dönem mihraplarındaki malzeme-teknik
kullanımının çesitliliğini göstermesi bakımından önem arz etmektedir.Osmanlı Selâtin Camii mihraplarının son örnekleri arasında sayabileceğimiz
İstanbul Yıldız Hamidiye Camii (1886) mihrabında ise, yine klâsik tarzda silme ve
mukarnas isçilikleriyle birlikte oyma ve altın yaldız boyama teknikleriyle olusturulmus
süsleme anlayısına doğru bir geri dönüsten söz edilebilir.
ALÇI:
Erken dönem dısında, Osmanlı selâtin cami mihraplarında alçı kullanılmamıstır.
Erken Osmanlı selâtin cami mihraplarının büyük bir bölümü ise alçı malzemeyle
gerçeklestirilmistir. Bursa Orhan Camii (1340), Hüdavendigâr Camii (1385), Yıldırım
Camii (14. yy. sonları), Ulu Camii (1399) ve Bergama Yıldırım Camii (1399) ile
Merzifon II. Murad Camii (1426) mihrapları alçı malzemenin kullanıldığı erken
Osmanlı örnekleridir.
TEKNİK: Erken dönem Osmanlı selâtin cami mihraplarında sıva ve kalıplama
olmak üzere iki ayrı alçı yapım tekniğine rastlanılmaktadır.
Bursa bölgesinde yer alan; Hüdavendigâr Camii, Yıldırım Camii ve Ulu Camii
mihrapları, duvarı teskil eden tas veya tuğla malzeme üzerine alçı sıvayla
gerçeklestirilmis 14. yüzyıl uygulamalarıdır. Her üç mihrapta da izlenen boyalı
süslemelerin özgünlükleri hakkında elimizde kesin bir bilgi bulunmamaktadır.
Erken dönemde alçı kalıplama tekniğiyle olusturulmus selâtin cami
mihraplarıyla; Bursa Orhan Camii, Bergama Yıldırım Camii ve Merzifon II. Murad Camii’nde karsılasılmaktadır.Beylikler devriyle çağdas buuygulamalar ile Ankara bölgesine has alçı
mihraplar arasında, elamanların biçimlendirilis ve süsleme kompozisyonları bakımından yakın iliskiler kurulabilir.
ÇİNİ:
15. yüzyıl erken Osmanlı mimarisi örneklerinden, Bursa Yesil (1419) ve Edirne
Muradiye (1436) camilerinde, Türk çini sanatının iki önemli uygulamasına yer
Verilmistir.Bu iki örneğin dısında kalan Osmanlı selâtin
camilerinde, çini mihrap uygulamasıyla karsılasılmamaktadır.
TEKNİK: Osmanlı çini sanatında renkli sır tekniğinin kullanıldığı ilk mihrap
örnekleriyle, Bursa Yesil ve Edirne Muradiye camilerinde karsılasılır. Bu iki örnek,
Bursa Yesil Camii mihrabının sağ tarafındaki sütuncesi üzerinde yer alan “Tebrizli
ustalar” kitabesine göre, Anadolu’ya Ankara Savası’ndan (1402) sonra gelen doğulu
sanatkârlara mâl edilmektedir. 15. yüzyılın ilk yarısında renkli sır
tekniğinin kullanıldığı diğer örnekler olarak, Bursa Yesil Türbe mihrabı ile günümüzde
İstanbul Türk-İslam Eserleri (Çinili Kösk) Müzesi’nde sergilenmekte olan Karaman
İbrahim Bey İmareti’ne (1433) ait mihrap gösterilebilir. Edirne Muradiye Camii
mihrabında, renkli sır tekniğiyle üretilen çinilerden baska, çerçeve ve kavsara
bölümlerinde seffaf sırlı mavi-beyaz çiniler de kullanılmıstır.
MİHRABIN ELEMANLARI
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAR-IBaw8OGRtsTX-u1fZrTYMliZGE1QDQTx4zkkdDOxNvMN5KYgd2rjnuKLwv3ob3N4d1Lz5WoShXGEH5ZS7ykIn4JE9Sq1hA2EaNo9N3D7XxxzK73hjF69tOz1XqGXPPCPDnLx9fzeqH/s1600/1.jpg)
Osmanlı Selatin Cami mihrapları ana elemanları itibarıyla; tac, cerceve, alınlık,koselik, kavsara, nis, sutunce ve oturtmalık bolumlerinden meydana gelmektedir.
TAÇ:Erken donem Osmanlı selatin cami mihraplarının tac tasarımlarında uc farklı uygulamaya gidilmistir. Bunlar, silme ya da duz kenarlı sacak tablası seklindeki duzenlemelerden baska, tepelik dizilerinden olusan dikdortgen tasarımlar ve ucgen bicimlerinden meydana getirilen tac kompozisyonları olarak gruplandırılabilir.
Klasik donem Osmanlı selatin cami mihraplarında ucgen bicimli tac tasarımları ağırlıktadır. Bunların dısında bazı tasra uygulamalarında, tepelik motiflerinden olusan dikdortgen gorunuslu tac duzenlemeleri ile cerceve bolumu uzerinde tacı bulunmayan mihraplara da rastlanılmaktadır.
Gec donem selatin cami mihraplarında, klasik bicimlerin barok bir anlayısla yeniden yorumlandığı tac tasarımları hakimdir. Bu donemde sutun ve pilaster gorunumlerinden olusturulan mihrap cercevelerine bağlı olarak tac duzenlemelerinin de icbukey, dısbukey ve duz silmeli kornislerden teskil edilen sacak tablaları uzerine oturtulduğu gorulmektedir. Klasik donem taclarının duz ve keskin hatlardan olusan ucgen bicimleri, gec donemde yerlerini, “S” ve “C” kıvrımlarıyla hareketlendirilen ucgen gorunumlu tasarımlara bırakmıstır. Bu ucgen gorunumlu tac panolarının iki yanında barok alem veya rokoko uslubunda vazolarla duzenlenen tepeliklere de rastlanabilmektedir. Bazı mihraplarda ise tac panosunun bulunmadığı ve ustte sadece kornis seklindeki sacak tablasına yer verildiği gorulmektedir.
ÇERÇEVE:
Erken donem Osmanlı selatin cami mihraplarında malzeme turlerine gore değisiklik gosteren cerceve tasarımları izlenmektedir. Alcı ve cini mihraplarda bitkisel, geometrik, mukarnas ve yazı suslemeli bordurlerle duzenlenen cerceveler kullanılırken, mermer uygulamalarda icbukey, dısbukey ve duz silmelerden olusturulan cerceve tasarımlarıyla karsılasılmaktadır.(TABLO-4)
Klasik donem Osmanlı selatin cami mihraplarında, cephe duzenlerine gore belirlenen dort farklı tipte cerceve tasarımı Tespit edilmistir. Bunlar; “ters ‘U’ bicimli silmelerden meydana getirilenler”, “dort yonde dolasan silme ve bordurlerin kullanıldığı ornekler”, “silme takımları, kose sutunceleri ve alınlık seviyesinde yer alan bir perde panosuyla duzenlenmis olanlar” ve “iki yanda sutun-sutun gorunumleri ile ic kısımda dolasan silmelerle olusturulmus” cerceveler olarak gruplandırılabilmektedir.(TABLO-5)
Gec donem Osmanlı selatin cami mihrap cercevelerinde, 18. yuzyılın ikinci yarısından itibaren kullanılan pilaster gorunumleri ve kornis silmeleri ile birlikte nis, kavsara ve alınlık seviyelerinde yatay kademeler halinde duzenlenen barok tasarımlar izlenmektedir392. Bu donemde uc farklı tipte barok cerceve tasarımlarıyla karsılasılmaktadır. Daha cok, “iki veya uc kademe halinde sutun ve pilaster gorunumleriyle duzenlenen cerceveler” ağırlıklı olmak uzere, “iki yanda birer sutun ya da pilaster gorunumu ile ic kısımda dolasan silme veya bordurlerden meydana getirilen uygulamalar” da kullanılmıstır. Bu iki ana seklin dısında, klasik tipte ters “U” bicimli silmelerle duzenlenmis cercevelere de rastlanılır.
ALINLIK:
Osmanlı selatin cami mihraplarında, cerceve ile koselik bolumleri arasına yerlestirilmis dikdortgen yazı cerceveleri ile duzenlenen alınlıklar karakteristiktir. Bu cerceveler, ince silmelerle kusatılarak mihrap yuzeyinden cıkıntılı ya da icerlek tutulmuslardır. Cerceve icerisindeki yuzeysel oyma yazı kompozisyonlarında, zemin rengi genellikle siyah veya koyu yesil olmak uzere hat suslemeleri altın yaldız - islidir- boyalıdır. Bunların dısında kalemisi veya renkli sır tekniğiyle gerceklestirilmis uygulamalara da rastlanılmaktadır. Yazı kompozisyonlarında celi sulus hat basta olmak uzere, erken donem orneklerinde kufi de kullanılmıstır.
KÖŞELİK:
Osmanlı selatin cami mihraplarında cerceve, alınlık ve kavsara bolumleri arasında kalan ucgen bicimli koselikler kullanılmıstır. Bu ucgen koseliklerin ic kenarları kavsara ağzına gore bicimlenmektedir. Koseliklerin erken ve klasik orneklerinde, mukarnaslı kavsaralara uygun dik koseli kademelerle duzenlenen ic kenarlar, gec donem uygulamalarında kavsaranın yarım daire kemeri veya “S” - “C” eğrileriyle sekillendirilmistir. Selatin cami mihrap koselikleri genellikle ince silmelerle kusatılarak, mihrap yuzeyinden hafif cıkıntı yapan tablalar halinde duzenlenmislerdir. Bunun dısında cercevesiz, duz yuzeyli koselik uygulamalarına da rastlanılmaktadır. Kavsarayı iki yandan saran ucgen koselikler, ortada coğunlukla kesintisiz birlesmekle birlikte bir sus oğesi veya tepe nisi ile iki es parcaya da ayrılabilmektedir. Osmanlı selatin cami mihrap koseliklerinin, daha cok klasik mermer uygulamalarda suslemesiz bırakılmalarına karsılık, erken donemde yapılan alcı ve cini mihraplar ile gec donem orneklerinde bakısımlı kompozisyonlarla suslendikleri gorulmektedir. Ayrıca belirli mihrapların koseliklerinde kabara, madalyon ya da gulceler yer almaktadır.
KAVRASA:
Osmanlı selatin cami mihraplarında, nis uzerinde mukarnas dolgulu kavsara kullanımının 18. yuzyıl ortalarına kadar klasik bir bicim halinde devam ettirildiği gorulmektedir. Gec donemde, bu klasik bicim yerine barok mukarnas ya da icbukey ve dısbukey silmeler ile birlikte yarım kubbe gorunumlerinden olusan kavsaralar da kullanılmıstır.
NİŞ:
Osmanlı selatin cami mihraplarında yarım daire, dikdortgen ve poligonal planlı nisler kullanılmıstır. Erken donem Osmanlı selatin camilerinde, yarım daire ve poligonal planlı mihrap nislerinden baska, Selcuklu uslubunu yansıtan dikdortgen planlı uygulamalar olarak “ic ice cift nis”le duzenlenmis ornekler de mevcuttur.(TABLO-16)
Klasik donem Osmanlı selatin cami mihrap nisleri ekseriyetle yedi kenarlıdır.(TABLO-17)
Gec donem Osmanlı selatin cami mihraplarında, yarım daire veya poligonal planlı olmak uzere iki farklı tipte nis tasarımıyla karsılasılmaktadır.
SÜTUNCE:
Erken ve klasik donem Osmanlı selatin cami mihraplarında sutunce kullanımı yaygındır. Mihrap nisinin ağız kenarlarında pahlı veya kare planlı alanlar olusturularak yerlestirilen bu kose sutunceleri, silindirik bir govde ile birlikte kullanılan farklı tiplerdeki baslık ve kaidelerden meydana gelmektedir400. Ayrıca 17. yuzyıldan itibaren, sutunce govdelerinin baslık ve kaide birlesim yerlerine gecirilmis madeni bilezikler de bulunmaktadır. Nis kenarlarını yumusatmanın otesinde, mihrap cephelerini hareketlendiren dekoratif bir eleman olarak sutunceler, govde bicimlendirilislerine gore iki farklı tip arz ederler. Osmanlı selatin cami mihraplarında renkli mermer malzemeden yapılmıs bağımsız silindirik govdeli sutuncelerin dısında, Hassa Mimarbası Koca Sinan doneminde, mihrap nisiyle butunlesen silindirik govdeli sutunceler de gelistirilmistir. Baslık ve kaide bicimlerinde bakısımlı tasarımlar hakim olmakla birlikte, klasik donemde mukarnaslı ve kum saati bicimli iki kademeden olusturulan duzenlemeler, bu donemde yapılan tac kapı ve mihrap sutuncelerinin karakteristik unsurlarıdır.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBytS1FtfwbJjIurRkJ3ThRIMdRpoKeeTmIM_Soscudv7-TflM_atAjGVNJzwhck8F_2rMP3Onu5WYSBkiwhGFwrTnBgXdn7CMy-HAGoRUslapkdoQcakyQvSQbWVlTxRI6WGqEujSdozZ/s1600/19-%C4%90stanbul+Laleli+Camii.jpg)
(Laleli Camii)
(Bursa Hüdavendigar Camii)
(Eyüp Sultan Camii)
(İstanbul Beylerbeyi Camii)
(Süleymaniye Camii)
(Sultan Selim Camii)
(İstanbul Bayezid Camii)
(İstanbul Ayazma Camii)
KAYNAKÇA
Bozkurt, Tolga., Osmanlı Selatin Cami Mihrapları, (Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü), Konya, 2006
Acıkgozoğlu, A.S., Osmanlı Camisinde Mihrab Onu Mekanı, (MU Turkiyat Arastırmaları Enstitusu Turk Sanatı Anabilim Dalı, Yayınlanmamıs Doktora Tezi), İstanbul, 2002.
Arseven, C.E., Sanat Ansiklopedisi, Cilt: II, İstanbul, 1947.Sanat Ansiklopedisi, Cilt: III, İstanbul, 1966.
Aslanapa, O., Osmanlı Devri Mimarisi, İstanbul, 1986.
Bakırer, O., Onuc ve Ondorduncu Yuzyıllarda Anadolu Mihrabları, Ankara,1976.
Cakır, A., Edirne Mihrapları, (İU Edebiyat Fakultesi Sanat Tarihi Bolumu,Yayınlanmamıs Lisans Tezi), İstanbul, 1975.
Dayanık, O., Sivrihisar Mihrapları, (SU Fen Edebiyat Fakultesi Sanat Tarihi Bolumu, Yayınlanmamıs Lisans Tezi), Konya, 2003.
Erkut, E., Bursa Mihrap ve Minberleri, (İU Edebiyat Fakultesi Sanat Tarihi Bolumu,Yayınlanmamıs Lisans Tezi), İstanbul, 1979.
Eskici, B., Ankara Mihrabları, Ankara, 2001.
Seckin, E., İstanbul Camilerinin Tas Mihrapları, (İU Edebiyat Fakultesi Sanat Tarihi Bolumu,Yayınlanmamıs Lisans Tezi), İstanbul, 1974.
Uluengin, Bülent., Osmanlı Anıt Mimarisinde Klasik Yapı Detayları, İstanbul, 2007.