14 Ocak 2015 Çarşamba

Geleneksel Şanlıurfa Evleri üzerine

Anadolu evleri arasında ayrı bir gurup oluşturan “Güneydoğu Anadolu Evleri” içerisinde yorumlanması gereken Şanlıurfa evleri, yüzyıllardan beri bu bölgede süre gelen mimari bir geleneğe dayanır. Gerek malzeme seçimi ve gerekse plan uygulaması yönünden Urfa evlerinde ve evlerin oluşturduğu sokak görünümlerinde iklimin büyük etkisi görülür. Kalker taşından yapılmış kalın duvarların ve tonoz örtülü toprak damların kullanılmasıyla yaz aylarının gölgede 45-47 dereceye kadar varan sıcaklığı büyük ölçüde hafifletilmiş sokakların dar, duvarların yüksek tutulmasıyla da hemen hemen günün her saatinde güneşte yanmadan yürünebilecek bir kesim elde edilmiştir.47 Bölgenin orman kayaklarından yoksun olması, kentin güneybatı kesimdeki dağlarda bulunan kalker taşının (Urfa Taşı) işlemeye elverişli olması mimaride ana malzeme olarak taşın kullanılmasına yol açmıştır.
Urfa evlerinin haremlik ve selamlıklı olarak inşa edilmeleri ve sokak tarafından penceresiz, yüksek duvarlarla çevrilerek gizlenmeleri İslam’daki aile hayatının mahremiyeti gereği ortaya çıkmıştır.49 Bu şekilde dışarıya kapalı olan evlerin birer “saray”ı andırır ölçüde büyük ve teşkilatlı yapılmasının nedenini de birleşik aile düzeninde ve dolayısıyla ailelerin kalabalık olmasında aramak gerekir.50 Ailedeki erkek çocukların evlenmeleri halinde ayrı birer ev tutmayarak baba evlerinde oturmaları büyük ve teşkilatlı ev planlarının doğmasına neden olmuştur.51 Dış görünüşündeki penceresiz yüksek duvarlarla bir kale gibi sokağa kapalı olan Urfa evlerinin iç kısımlarında genellikle ahşap ve taş süsleme göze batmaktadır.52 Evlerdeki süslemenin dini ve eğitim yapılarından daha gösterişli olması günün tamamını  evinde oturarak geçiren kadına, sıkılmayacağı zevkli bir ortam yaratma düşüncesindendir.53 Ünlü Fransız Sanat Tarihçisi Albert Gabriel’in “Türkler süslemeyi gösteriş için değil, kendi zevkleri için yapmışlardır” sözü de bu önemi yansıtmaktadır.
HACIKAMİLZADE KÜÇÜK HACI MUSTAFA EFENDİ KONAĞI
1890’da inşa edilmiştir.Avrupai tarzda konak mimarisi ile geleneksel tarzda Urfa evi mimarisinin kaynaştığı bir özelliğe sahip olan konak, bodrum üzerine 2 katlı olarak düzgün kesme taşlardan inşa Edilmiştir.



Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen bir plana sahiptir. Kuzey cephedeki kapıdan girilen iki katlı bölümün alt katında doğu-batı yönünde uzanan büyük bir salon bulunmakta. }Develiğin ayrıca sokak tarafından girişi bulunmaktadır. Kuzey yöndeki giriş kapısının karşısına gelen merdivenle ikinci kata çıkılır.Kuzey girişinin karşısındaki merdivenin sağında ve solundaki kapılarla iç avluya geçilir. Geleneksel Urfa evleri planında tasarlanmış olan kare avlunun ortasında dilimli bir  havuz bulunmaktadır. Kuzeygüney yönde uzayan mutfak avlunun güney doğu köşesinde olup içersinde kuyu bulunur.Yapının biri iç diğeri dış olmak üzere iki avlusu bulunmaktadır. İç avlu haremlik bölümünün orta kısmında yer almakta olup, kuzey-güney yönde kare planlı olarak yapılmıştır.Diğeri dış avlu niteliğinde olup oldukça geniş tutulmuştur.Bu avluya giriş, biri batıda diğeri doğuda olmak üzere iki kapı ile sağlanmaktadır. Görkemli olan kapı taç kapı niteliğinde olan doğudan açılan kapıdır.Kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen bir plana sahip olan bodrum bölümü yapıyı alttan boydan boya dolaşmaktadır. Üst örtü sistemi çapraz tonoz ile örtülüdür. Bu bölüme giriş iç avludan iki, kuzeyde yer alan giriş bölümünde bir olmak üzere toplam üç adet kapı ile sağlanmaktadır.Kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen bir plana sahip olan bodrum bölümü yapıyı alttan boydan boya dolaşmaktadır. Üst örtü sistemi çapraz tonoz ile örtülüdür. Bu bölüme giriş iç avludan iki, kuzeyde yer alan giriş bölümünde bir olmak üzere toplam üç adet kapı ile sağlanmaktadır.Birinci kat girişi kuzey yönden basık kemerli bir kapı ile sağlanmaktadır. Odaların kapı ve pencere açıklıkları dikdörtgen formda yapılmış olup, ahşap kaplamalıdır. Giriş mekanı ve odaların üzeri çapraz tonoz örtü sistemi ile örtülüdür. Odalar genelde kare planlı olarak yapılmıştır.Giriş bölümünün devamında güney tarafta üst kata çıkışı sağlayan merdiven ve merdivenin iki yanında iç avluya geçişi sağlayan kapı açıklıkları bulunmaktadır. İç avluya ayrıca batı cepheden açılan bir kapı ile de giriş sağlanmaktadır. Avlunun batı tarafında tonoz örtülü bir eyvan ve giriş kapısı bulunmaktadır. Avlunun güney batısında ıslak hacimlere yer verilmiştir. Avlunun güneyinde önde revaklı bir bölüm, revakların arka tarafında bir su kuyusu, su kuyusunun batısında bir oda, doğusunda ise dama çıkışı sağlayan merdivene yer verilmiştir. Revaklar üç gözlü olup, yanlardan duvara ortadan ise sütunlar üzerine oturmaktadır.İkinci kat dikdörtgen bir plana sahiptir. İkinci kata giriş iki kapı ile sağlanmaktadır. Orta bölümde ise camekanla kapatılmış eyvan şeklinde bir bölüm bulunmaktadır.Selamlığın doğusunda yer alan bölümün birinci katı doğu-batı doğrultusunda uzamakta olup kareye yakın dikdörtgen bir plana sahiptir. Bu kata giriş güney tarafta yer alan günümüzde camekanla kapatılmış yuvarlak kemerli eyvan şeklinde bir bölümden sağlanmaktadır.Haremlik bölümü yapının en görkemli kısımdır. Bu bölüm 2 kattan oluşmakta ve kuzey-güney yönde dikdörtgen planlıdır.Birinci katta üç oda ve ıslak hacimlere yer verilmiştir. Birinci katın avluya bakan cephelerinde sütunlar üzerine oturan revak tarzında bir bölüm yer almaktadır.Haremlik ve Selamlık bölümleri arasında üst katlara ve dama çıkışı sağlayan merdiven ve merdivenlerin altında ise ıslak hacimlere yer verilmiştir.Haremlik bölümünün üst katı büyük tek mekandan oluşmaktadır.











KAYNAKÇA
§Türk Hayatlı evi, Kuban,Doğan
§Anadolu’da ev ve insan, Sözen,Metin
§Anadolu mirasında Türk evleri, Küçükerman,Önder
§Geleneksel Urfa evlerinin mimari özellikleri, Akkoyunku,Zahide
§Türk evi, Bektaş,Cengiz

1 yorum: